21 Aralık 2024

Visual Snow Sendromu (VSS) Nedir? Görsel Karıncalanma & Karlı Görüş

Visual Snow Syndrome hakkında son araştırmalar, akademik çalışmalar ve güncel bilgiler… Belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri bu yazıda “Efendim Blog” için paylaşılıyor!

Visual Snow Nedir?

Görsel karıncalanma, kişinin görüş alanında sürekli olarak küçük titrek noktalar veya “karıncalanma” görmesi durumudur. Bu noktalar; siyah, beyaz, renkli veya şeffaf olabilir. Görsel karıncalanma sendromu nadir görülen nörolojik bir durumdur. Bu sendromun, kalıcı auralı migrenle ilişkili olduğu düşünülüyor. Gözünüzün önünde sürekli uçuşan noktalar, yaşam kalitenizi ciddi derecede düşürebilir. Özellikle karanlıkta artan bu noktalar eski televizyonlarda çekmeyen kanalları anımsatan sinek uçuşmalarına benzer. Siyah arkaplanda beyaz; beyaz arkaplanda ise siyah renkte olabilir. Gözlerinizi kapatmanız durumunda da uçuşmalar devam eder.

Görsel Karıncalanma Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

Görsel karıncalanma sendromunun en yaygın belirtisi, görüş alanında sürekli olarak hareket eden küçük noktalardır. Gökyüzüne baktığımızda görülen ipimsi çizgiler ile (jelimsi yapıdaki vitreus kaynaklı) karıştırılmamalıdır. Visual snow sendromunu ayıran en önemli unsurlar; gözünüzü kapatmanız durumunda devam etmesi, karanlıkta daha da artması ve uçuşan noktaların sayılamayacak kadar fazla (binlerce) olmasıdır. Diğer belirtiler arasında şunlar yer alıyor;

  • Işığa karşı aşırı hassasiyet (fotofobi)
  • Gece görüşünde zorluk (niktalopi)
  • Görsel izlerin kalması (palinopsi)
  • Uçuşan cisimler (miyodezopsi)
  • Mavi alan entoptik fenomeni
  • Tinnitus (kulak çınlaması)
  • Halos: güneşin veya ayın etrafında gölge oluşması gibi.
  • Starbursts: Gece lambaları ve araba farlarından ışıkların saçılması
  • Glare: Pencereden gelen kontrolsüz aydınlanma örnek verilebilir.
  • Ghosting vision (hayalet görüş) ve double vision (çift görme) gibi bulgularda hastada görülebilir.

Bu belirtiler kişiden kişiye değişebilir. Bazı kişilerde sadece hafif belirtiler görülürken bazılarında daha şiddetli olabilir.

Görsel Karıncalanma Sendromu Nasıl Teşhis Edilir?

Görsel karıncalanma sendromunu teşhis etmek için özel bir test yoktur. Doktorunuz, belirtilerinizi dinleyerek ve göz muayenesi yaparak teşhis koyabilir. Bazı durumlarda, ek testler de istenebilir. Görsel karıncalanma sendromu, genellikle diğer göz ve nörolojik hastalıklar elendikten sonra teşhis ediliyor. Fonksiyonel MR (FMRI) ile görme alanının (lingual gyrus) aşırı metabolizması yani çalışması tespit edilebilir.

Görsel Karıncalanma Sendromu Tedavi Edilebilir mi?

Görsel karıncalanma sendromunun kesin bir tedavisi bulunmuyor. Tedavide amaç, belirtileri hafifletmektir. Genellikle düzenli uyku, sağlıklı beslenmek, ilaç tedavisi, görsel terapi veya yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemler tavsiye edilmektedir. Bilişsel davranışçı terapi ve stres yönetiminin yanı sıra magnezyum takviyesi de bazı hastalarda olumlu sonuçlar vermiştir.

Görsel Karıncalanma Sendromu ve Diğer Hastalıklar

Görsel karıncalanma sendromu, bazen başka hastalıklarla birlikte görülebilir. Özellikle migren hastalarında görsel karıncalanma sendromuna daha sık rastlanıyor. Ayrıca, anksiyete, depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi durumlarla da ilişkili olabilir. Görsel karıncalanma sendromu olan kişilerin, bu hastalıklar açısından da değerlendirilmesi önemli.

Türkiye’de Görsel Karıncalanma Sendromu

Ülkemizde görsel karıncalanma sendromu hakkında farkındalık düşük. Bu durumun teşhis ve tedavisinde zorluklara yol açıyor. Görsel karıncalanma sendromuyla ilgili Türkçe kaynakların sayısı da yetersiz. Bence bu konuda daha fazla bilgilendirici içerik üretilmeli.

Görsel Karıncalanma Sendromu ile İlgili Yanlış Bilinenler

Görsel karıncalanma sendromu hakkında birçok yanlış bilgi var. Bu durumun sadece gözlerle ilgili olduğu düşünülüyor; ancak görsel karıncalanma sendromu, beyinle ilgili nörolojik bir durum. Ayrıca, görsel karıncalanma sendromunun sadece yaşlılarda görüldüğü düşünülüyor; ancak her yaştan insanı etkileyebilir. Yanlış bilgilerin düzeltilmesi önemli. Sendrom genellikle çocukluk döneminde erken yaşlarda başlıyor ve hastalar sıklıkla -kendini bildim bileli- böyle görüyorum diye tarif ediyor.

Uzman Görüşleri:

Visual Snow Initiative’in kurucusu Sierra Gross; “Görsel karıncalanma sendromu, birçok insanın hayatını etkileyen ciddi bir durum” diyor.

Dr. Peter Goadsby; “Görsel karıncalanma sendromu, migrenle ilişkili olabilir” şeklinde belirtiyor.

Dr. Antonia Baget-Bernaldiz; “Görsel karıncalanma sendromu, beyindeki görsel işlemeyle ilgili bir sorun” diye ekliyor.

Dr. Francesca Puledda; “Görsel karıncalanma sendromu, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir” diyor.

Dr. Owen White; “Görsel karıncalanma sendromunun kesin nedeni henüz bilinmiyor.” diyor.

Visual Snow Sendromu İle İlgili Sık Sorulan Sorular

1- Görsel karıncalanma sendromu tehlikeli mi?

Hayır; görsel karıncalanma sendromu, tehlikeli değil.

2- Görsel karıncalanma sendromu körlüğe neden olur mu?

Hayır; görsel karıncalanma sendromu, körlüğe neden olmaz.

3- Görsel karıncalanma sendromu bulaşıcı mı?

Hayır; görsel karıncalanma sendromu, bulaşıcı değil.

Simülasyon Aracı = https://visionsimulations.com/visual-snow.htm

Bilimsel Akademik Çalışmalar Sonucu (Özet)

Toplamda 12 adet bilimsel tez ve akademik çalışmayı detaylıca inceledim ve sonuçları basit bir dille size aşağıda aktarıyorum.

Visual Snow Sendromu (VSS), görsel alanda sürekli olarak görülen, titrek noktalara benzeyen bir durumdur ve bu noktalar tüm görüş alanına yayılır. VSS’nin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, nörolojik bir rahatsızlık olarak kabul edilmektedir. Araştırmalar, VSS’nin beyindeki bazı bölgelerin aşırı aktivitesinden veya nörotransmitter sistemlerindeki değişikliklerden kaynaklanabileceğini göstermektedir..

Görsel Karın Nicelendirilmesi:

VSS’li bireylerin deneyimlerini daha iyi anlamak ve başkalarına aktarmalarına yardımcı olmak için bir görev geliştirilmiştir. Bu görevde, katılımcılar bilgisayar ekranında simüle edilmiş görsel karın parametrelerini (boyut, yoğunluk, güncelleme hızı, kontrast) kendi içsel görsel karlarıyla eşleşene kadar ayarlamıştır.

Katılımcıların ayarları genel olarak güvenilir bulunmuştur.

Ortalama olarak, görsel karın çok küçük (çapı 2 ark dakikasından az), hızlı güncellenen (ortalama 18.2 Hz), düşük yoğunluklu (arka plana göre %2.87) ve düşük kontrastlı olduğu belirlenmiştir.

Bu nicel değerlendirme, VSS’li bireylerin deneyimlerini daha iyi ifade etmelerine, tedavi etkinliğini değerlendirmelerine ve semptomların ilerleyişi hakkında daha fazla bilgi edinilmesine yardımcı olabilir.

Hastalar, görsel semptomları analog televizyonlardaki statik gürültüye benzetirler. Bazı hastalar ise zigzaklar, kabarcıklar veya bulutlar gördüklerini ifade eder.

VSS’nin bir ağ bozukluğu olduğu düşünülmektedir ve görsel, dikkat ve belirginlik ağlarında bağlantı bozuklukları gözlemlenmiştir.

Bazı araştırmalar, VSS hastalarında beyin bölgelerinde yapısal anormallikler ve fonksiyonel hiperbağlantı olduğunu göstermiştir.

Elektroensefalografi (EEG) çalışmaları, VSS hastalarında alfa ritminde değişiklikler olduğunu göstermiştir. Özellikle, alfa gücünün VSS hastalarında daha düşük olduğu bulunmuştur.

Tekrarlayan transkranial manyetik stimülasyonun (rTMS) da bazı hastalarda faydalı olabileceği öne sürülmüştür.

19. yüzyılda “muscae volitantes” olarak bilinen ve literatürde yer alan bir durumun, görsel kar sendromunun öncüsü olabileceği düşünülmektedir.

“Muscae volitantes”, başlangıçta çeşitli görsel rahatsızlıkları kapsarken, zamanla göz içindeki nesnelerin gölgeleri olarak tanımlanmıştır.

19. yüzyılda bazı doktorlar, “muscae volitantes”in “sinirsel karakteri” olan kişilerde daha sık görüldüğünü ve bundan dolayı daha fazla rahatsızlık duyulduğunu belirtmişlerdir

VSS ile İlişkili Durumlar:

  1. Migren
  2. Travmatik beyin hasarı
  3. Servikal instabilite (boyun bağlarındaki gevşeklik)
  4. Optik nevrit (optik sinir iltihabı)

VSS’nin Teşhisi:

  • Standart göz testleri genellikle normal sonuç verir
  • Nöro-oftalmologlar (beyin-göz uzmanları) tarafından teşhis edilir

Tanı kriterleri, belirtilerin en az üç ay sürmesi ve başka bir rahatsızlıkla açıklanamaması üzerine kuruludur.

VSS Tedavisi:

Nöral Optometrik Rehabilitasyon Terapisi (NORT): Vizyon terapisinin daha gelişmiş bir hali olarak da bilinen bu tedavi, göz kas egzersizlerini içerir. Küçük bir çalışmada, NORT’un VSS semptomları üzerinde olumlu etkileri olduğu bulunmuştur

Mindfulness Temelli Bilişsel Terapi (MBCT): VSS için modifiye edilmiş MBCT, beyindeki işlevsiz görsel ağları hedef alarak semptomları azaltabilir. Araştırmalar, MBCT’nin nöroplastisiteyi tetikleyebildiğini ve serotonin gibi nörotransmitterleri düzenleyebildiğini göstermiştir.

Transkraniyal Alternatif Akım Stimülasyonu: Bu tedavi, beyindeki aşırı aktif sinir ağlarını modüle ederek VSS semptomlarını azaltmayı hedefler

Nöro-vizyon Rehabilitasyon Terapisi: Bu tedavi, göz kaslarını güçlendirmeye, görsel alanı genişletmeye ve beyin ile göz arasındaki iletişimi iyileştirmeye odaklanır. Bu terapi, özel lensler, prizmalar, renkli filtreler ve çeşitli egzersizler kullanılarak uygulanır.

Farmakolojik Tedaviler: Şu anda VSS için onaylanmış bir ilaç tedavisi bulunmamakla birlikte, araştırmalar devam etmektedir.

Boyun bölgesindeki bağlardaki problemlerin (servikal instabilite), beyin omurilik sıvısının (BOS) dolaşımını etkileyerek optik sinir üzerinde baskı oluşturabileceği ve bunun da görsel sorunlara yol açabileceği belirtilmektedir

VSS’nin karmaşık bir durum olduğu ve her bireyde farklı şekillerde ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, tedavi yaklaşımları da bireysel ihtiyaçlara göre uyarlanmalıdır.

Kaynaklar:

  • Montoya, S. A., Mulder, C. B., Allison, K. D., Lee, M. S., Engel, S. A., & Schallmo, M. P. (2024). What does visual snow look like? Quantification by matching a simulation. Journal of Vision, 24, 3, 1–13.
  • Brooks, C. J., Chan, Y. M., Fielding, J., White, O. B., Badcock, D. R., & McKendrick, A. M. (2024). Improving understanding of visual snow by quantifying its appearance and effect on vision. Investigative Ophthalmology & Visual Science, 65, 38.
  • Rusztyn, P., Stańska, W., Torbus, A., & Maciejewicz, P. (2023). Visual Snow: A Review on Pathophysiology and Treatment. Journal of Clinical Medicine, 12, 3868.
  • Klein, A., Beiersdorf, J., Riederer, F., Lang, C., Scutelnic, A., Michels, L., & Schankin, C. J. (2024). Reduced alpha power spectral density in visual snow syndrome. The Journal of Headache and Pain, 25, 53.
  • Fraser, C. L. (2024). How do I approach a patient with visual snow?. Eye, 38, 2256–2258.
  • Wong, S. H., Pontillo, G., Kanber, B., Prados, F., Wingrove, J., Yiannakas, M., … & Toosy, A. T. (2024). Visual Snow Syndrome Improves With Modulation of Resting-State Functional MRI Connectivity After Mindfulness-Based Cognitive Therapy: An Open-Label Feasibility Study. Journal of Neuro-Ophthalmology, 44, 112-118.
  • Weatherall, M. W. (2024). Muscae volitantes: a 19th-century precursor of visual snow syndrome. Cephalalgia, 44, 3331024231218406.

Bu yazı Visual Snow Sendromu (VSS) Nedir? Görsel Karıncalanma & Karlı Görüş ilk olarak Efendim Blog. sitesinde yayınlandı.

19 Aralık 2024

En İyi E-Ticaret Yazılımları & Paketleri (2025 Güncel)

B2B ve B2C için En iyi profesyonel ve kurumsal e ticaret platformları aşağıda sıralı olarak listelenmiştir.

1. Shopify

Avantajları: Geniş özelleştirme olanakları, güçlü SEO araçları, çoklu dil desteği.
Kötü Yönler: Aylık abonelik ücreti gerektirir.

2. Ideasoft

Avantajları: Kullanıcı dostu arayüz, ön muhasebe entegrasyonu, pazaryeri entegrasyonu, sipariş ve stok yönetimi.
Kötü Yönler: Daha bulamadık!

3. Ticimax

Avantajları: Gelişmiş SEO ve pazarlama araçları, farklı sektörlere uygun hazır çözümler, pazar yeri entegrasyonları.
Kötü Yönler: Yok.

4. ikas | Yeni Nesil E-Ticaret Altyapısı

Avantajları: Kullanıcı deneyimini ön planda tutar, teknik bilgi gerektirmeden hızlı kurulum, bulut tabanlı, gelişmiş raporlama ve SEO araçları, yüksek dönüşüm oranları.
Kötü Yönler: Ek maliyet veya satın almalar minimum seviyede.

5. Woocommerce

Avantajları: WordPress üzerinden hızlı çözümler sunar, kullanımı kolay ve ücretsiz özellikler, pazaryeri entegrasyonuna sahip.
Kötü Yönler: Abonelik hizmetleri ve envanter yönetimi araçları maliyetlidir.

6. Bigcommerce

Avantajları: Mükemmel mağaza yönetimi, kapsamlı ürün listesi, çok yönlü teslimat, gerçek zamanlı teklifler ve indirim araçları.
Olumsuz: Daha bulamadık..

7. T-Soft

Avantajları: Çok dilli ve çok para birimli destek, özelleştirme seçenekleri ile esneklik, yerel ödeme sistemleri ve lojistik entegrasyonları.
Kötü Yönler: Yok.

8. Magento (Adobe Commerce):

Avantajları: Gelişmiş SEO ve pazarlama araçları, yüksek trafik ve büyük ürün katalogları için uygun, özelleştirilebilir entegrasyonlar.
Kötü Yönler: Teknik bilgi gerektirir.

9. PrestaShop

Avantajları: Ücretsiz ve açık kaynaklı, özelleştirme seçenekleri, çoklu dil ve para birimi desteği, güvenlik önlemleri.
Kötü Yönler: Yok.

Bu yazı En İyi E-Ticaret Yazılımları & Paketleri (2025 Güncel) ilk olarak Efendim Blog. sitesinde yayınlandı.

12 Aralık 2024

YMYL (Your Money Your Life) Tüm SEO Önerileri

Uzmanlık: İçerik, konunun uzmanı tarafından mı oluşturulmuş? Yazarın konu hakkındaki bilgisi ve deneyimi nedir?

Google, içeriğin bir uzman tarafından yazılıp yazılmadığını anlamak için çeşitli sinyaller kullanır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Yazar bilgileri: Google, yazarın kim olduğunu, hangi alanda uzman olduğunu ve daha önce hangi içerikleri oluşturduğunu analiz eder. Yazarın web sitesindeki biyografisi, özgeçmişi, sosyal medya profilleri ve diğer online varlığı incelenir.
  • İçerik analizi: Google, içeriğin kalitesini, derinliğini, doğruluğunu ve kapsamlılığını değerlendirir. Uzmanlar tarafından yazılan içerikler genellikle daha ayrıntılı, bilgilendirici ve özgün olur. Ayrıca, kullanılan dil, terminoloji ve kaynaklar da uzmanlık düzeyini gösterebilir.
  • Backlinkler: Diğer web sitelerinden gelen geri bağlantılar (backlinkler), içeriğin güvenilirliği ve otoritesi hakkında bilgi verir. Eğer birçok güvenilir ve otoriter web sitesi içeriğinize bağlantı veriyorsa, Google bunu bir uzmanlık sinyali olarak algılayabilir.
  • Web sitesi otoritesi: Google, içeriğin yayınlandığı web sitesinin genel otoritesini ve güvenilirliğini de değerlendirir. Eğer web sitesi, alanında tanınmış ve güvenilir bir kaynak olarak kabul ediliyorsa, içerikleri de daha fazla güvenilirlik kazanır.
  • Kullanıcı etkileşimi: Google, kullanıcıların içerikle nasıl etkileşimde bulunduğunu analiz eder. Eğer kullanıcılar içeriği beğeniyor, paylaşıyor ve yorum yapıyorsa, bu içerik kalitesi ve uzmanlığı hakkında olumlu bir sinyal olabilir.

Yetkinlik: Bilgiler güvenilir kaynaklardan mı alınmış? İçerik doğru, eksiksiz ve güncel mi?

Kaynak Analizi:

  • Bağlantıların Kontrolü: Google, içerikte kullanılan bağlantıları (linkleri) inceler. Bu bağlantılar güvenilir ve otoriter kaynaklara mı yönlendiriyor? Akademik makaleler, resmi kurum siteleri, tanınmış haber kaynakları gibi güvenilir kaynaklara bağlantılar içeriğin yetkinliğini artırır.
  • Kaynakların Çeşitliliği: İçerik, farklı ve güvenilir kaynaklardan alınan bilgilere mi dayanıyor? Tek bir kaynağa dayanan içerikler, özellikle tartışmalı konularda, yeterince yetkin olmayabilir.
  • Alıntı ve Referanslar: Akademik makalelerde olduğu gibi, kaynakların açıkça belirtilmesi, bilgilerin doğrulanabilirliğini ve içeriğin güvenilirliğini artırır.

Bilgi Doğrulama:

  • Bilgi Uyumu: Google, aynı konu hakkında farklı kaynaklardan gelen bilgileri karşılaştırır ve tutarlılıklarını kontrol eder. Farklı kaynaklarda çelişkili bilgiler varsa, içeriğin doğruluğu sorgulanabilir.
  • Fact-Checking: Google, bazı durumlarda, özellikle önemli ve güncel konularda, bilgileri bağımsız fact-checking (doğruluk kontrolü) kuruluşları aracılığıyla doğrular. (teyit.org , dogrulukpayi.com ve malumatfurus.com etc.)
  • Veri Tabanları: Google, çeşitli veri tabanlarına ve bilgi kaynaklarına erişebilir ve içerikteki bilgileri bu kaynaklarla karşılaştırabilir.

Güncellik:

  • Yayın Tarihi: İçerik ne zaman yayınlanmış veya güncellenmiş? Özellikle hızla değişen konularda, güncellik çok önemlidir.
  • İçerikteki Bilgiler: İçerikte kullanılan istatistikler, veriler ve olaylar güncel mi?
  • Bağlantıların Güncelliği: İçerikte verilen bağlantılar hala aktif mi ve güncel bilgilere mi yönlendiriyor?

İçerik Analizi:

  • Dil ve Üslup: Yetkin içerikler genellikle açık, net ve anlaşılır bir dil kullanır. Dilbilgisi hataları, tutarsızlıklar ve belirsiz ifadeler, içeriğin güvenilirliğini azaltabilir.
  • Derinlik ve Kapsam: Yetkin içerikler, konuyu detaylı bir şekilde ele alır ve farklı bakış açılarını sunar. Yüzeysel ve eksik bilgiler, içeriğin yetkinliğini sorgulatabilir.

Güvenilirlik: Web sitesi ve yazar güvenilir mi? Bilgilere güvenebilir miyiz?

Google, bir web sitesinin ve yazarının güvenilirliğini değerlendirmek için birçok faktörü göz önünde bulundurur. İşte bunlardan bazıları:

Web sitesi ile ilgili faktörler:

  • İtibar: Web sitesi, alanında bilinen ve saygı duyulan bir kaynak mı? Uzmanlar veya diğer güvenilir kaynaklar tarafından referans gösteriliyor mu?
  • Uzmanlık: Web sitesi, belirli bir konuda uzmanlaşmış mı, yoksa çok çeşitli konularda yüzeysel bilgiler mi sunuyor?
  • Şeffaflık: Web sitesi, hakkımızda sayfası, iletişim bilgileri gibi bilgilerle şeffaflık sağlıyor mu? Yazarların kimliği ve uzmanlığı hakkında bilgi veriyor mu?
  • Güncellik: Web sitesi düzenli olarak güncelleniyor mu? İçerikler güncel ve doğru mu?
  • Güvenlik: Web sitesi güvenli bir bağlantı (HTTPS) kullanıyor mu? Kullanıcı bilgilerini korumak için gerekli önlemleri alıyor mu?
  • Tasarım ve Kullanılabilirlik: Web sitesi profesyonel bir tasarıma sahip mi? Kullanıcı dostu ve gezinmesi kolay mı?
  • Teknik Kalite: Web sitesi hızlı yükleniyor mu? Mobil uyumlu mu? Teknik hatalar içeriyor mu?
  • İçerik Kalitesi: Web sitesindeki içerikler özgün, doğru, kapsamlı ve iyi yazılmış mı? Dilbilgisi ve yazım hataları içeriyor mu?
  • Reklam Politikası: Web sitesi, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyen aşırı veya yanıltıcı reklamlar gösteriyor mu?
  • Sosyal Kanıt: Web sitesi, sosyal medya platformlarında aktif mi? Kullanıcılar web sitesi hakkında olumlu yorumlar yapıyor mu?

Yazar ile ilgili faktörler:

  • Uzmanlık: Yazar, konu hakkında bilgili ve deneyimli mi? Eğitim, deneyim ve yayınlar gibi bilgilerle uzmanlığını kanıtlıyor mu?
  • İtibar: Yazar, alanında tanınan ve saygı duyulan bir kişi mi? Diğer uzmanlar tarafından referans gösteriliyor mu?
  • Şeffaflık: Yazar, kimliğini ve uzmanlığını açıkça belirtiyor mu? İletişim bilgileri kolayca bulunabilir mi?
  • Tarafsızlık: Yazar, konuya tarafsız bir şekilde yaklaşıyor mu? Yoksa kişisel görüşlerini veya çıkarlarını mı öne çıkarıyor?
  • Özgünlük: Yazar, özgün içerikler mi üretiyor? Yoksa başkalarının çalışmalarını mı kopyalıyor?

Deneyim: İçerik, gerçek deneyime dayanıyor mu? Yazar, konuyla ilgili kişisel deneyimlerini veya gözlemlerini paylaşıyor mu?

  • Birinci Tekil Şahıs Kullanımı: İçerikte “ben”, “biz” gibi zamirlerin kullanımı, yazarın kişisel deneyimlerini paylaştığını gösterebilir. Örneğin, bir seyahat blogunda yazarın kendi deneyimlerini anlatan bir yazı, gerçek deneyime dayalı olarak değerlendirilebilir.
  • Kişisel Anekdotlar ve Hikayeler: Yazarın kişisel deneyimlerini anlatan anekdotlar ve hikayeler, içeriğin gerçekliğine işaret edebilir.
  • Duygusal Dil ve Detaylar: Gerçek deneyimler genellikle duygusal bir dille anlatılır ve zengin detaylar içerir. Google, bu tür ipuçlarını arayarak içeriğin gerçekliğine dair bir fikir edinebilir.
  • Görseller ve Videolar: Yazarın kendi çektiği fotoğraflar veya videolar, içeriğin gerçek deneyime dayandığını destekleyebilir.
  • Yazarın Uzmanlığı ve İtibarı: Eğer yazar, konuyla ilgili bilinen bir uzman veya deneyimli bir kişi ise, içeriğin gerçek deneyime dayanma olasılığı daha yüksektir. Google, yazarın geçmiş çalışmalarını ve online itibarını analiz ederek bu konuda bir değerlendirme yapabilir.
  • Diğer Kaynaklarla Uyumluluk: İçerikte yer alan bilgiler, diğer güvenilir kaynaklarla uyumlu mu? Eğer içerik, başka kaynaklarda da doğrulanan bilgilere dayanıyorsa, gerçek deneyime dayanma olasılığı daha yüksektir.
  • Kullanıcı Yorumları ve Geri Bildirimler: Diğer kullanıcıların içeriğe verdiği tepkiler, içeriğin gerçekliği hakkında bilgi verebilir. Örneğin, birçok kullanıcı içeriğin “gerçekçi” veya “samimi” olduğunu belirtiyorsa, bu olumlu bir işarettir.

Amaç: İçerik, kullanıcıya faydalı bir amaç için mi oluşturulmuş? Yoksa sadece reklam veya sıralama amacı mı taşıyor?

Google, bir içeriğin amacını anlamak için karmaşık algoritmalar ve çeşitli sinyaller kullanır. İşte Google’ın dikkate aldığı bazı faktörler:

İçerik Analizi:

  • Bilgi Değeri: İçerik, kullanıcıya gerçekten faydalı ve değerli bilgiler sağlıyor mu? Özgün, bilgilendirici, kapsamlı ve doğru mu? Yoksa yüzeysel, tekrarlayıcı veya yanıltıcı mı?
  • Dil ve Üslup: İçerik, açık, net ve anlaşılır bir dille mi yazılmış? Hedef kitleye uygun bir üslup kullanılmış mı? Yoksa karmaşık, anlaşılmaz veya manipülatif bir dil mi kullanılmış?
  • Yapı ve Organizasyon: İçerik iyi yapılandırılmış ve organize edilmiş mi? Başlıklar, alt başlıklar, madde işaretleri ve görseller kullanılarak okunabilirlik artırılmış mı? Yoksa dağınık, düzensiz ve okuması zor mu?
  • Odak Anahtar Kelime: İçerik, belirli bir konuya odaklanıyor mu? Anahtar kelimeler doğal ve akıcı bir şekilde mi kullanılmış? Yoksa anahtar kelimeler aşırı ve zorlama bir şekilde mi tekrarlanıyor?

Web Sitesi Analizi:

  • Web Sitesi İtibarı: Web sitesi, güvenilir ve otoriter bir kaynak mı? Alanında bilinen ve saygı duyulan bir site mi? Yoksa spam veya düşük kaliteli içeriklerle dolu bir site mi?
  • Web Sitesi Amacı: Web sitesinin genel amacı nedir? Kullanıcılara bilgi sağlamak, ürün veya hizmet satmak, veya başka bir amaç mı güdüyor?
  • Reklam Politikası: Web sitesinde aşırı veya yanıltıcı reklamlar var mı? Reklamlar kullanıcı deneyimini olumsuz etkiliyor mu?
  • İçerik Çeşitliliği: Web sitesinde farklı türde içerikler var mı? Yoksa sadece tek bir amaca hizmet eden içerikler mi yayınlanıyor?

Kullanıcı Etkileşimi:

  • Sayfa İçi Davranış: Kullanıcılar içerikle nasıl etkileşimde bulunuyor? İçeriği okuyor, paylaşıyor, yorum yapıyor veya bağlantılarını takip ediyor mu? Yoksa hemen siteden ayrılıyor mu?
  • Geri Bağlantılar: Diğer web siteleri bu içeriğe bağlantı veriyor mu? Bağlantı veren siteler güvenilir ve alakalı mı?
  • Sosyal Sinyaller: İçerik sosyal medyada paylaşılıyor ve beğeniliyor mu? Kullanıcılar içerik hakkında olumlu yorumlar yapıyor mu?

Sunum: Bilgiler açık, anlaşılır ve düzenli bir şekilde mi sunulmuş?

Okunabilirlik:

  • Yazı Tipi ve Boyutu: Metin, okunması kolay bir yazı tipi ve boyutu ile mi yazılmış? Farklı başlık seviyeleri (H1, H2, vb.) uygun şekilde kullanılmış mı?
  • Satır Aralığı ve Paragraf Yapısı: Satır aralığı ve paragraf uzunlukları, metnin rahatça okunmasını sağlıyor mu? Metin duvarı oluşturmaktan kaçınılmış mı?
  • Renk Kontrastı: Metin ve arka plan renkleri arasında yeterli kontrast var mı? Renk körü kullanıcılar için de okunabilirlik sağlanmış mı?

Yapı ve Organizasyon:

  • Başlıklar ve Alt Başlıklar: İçerik, başlıklar ve alt başlıklar kullanılarak mantıklı bir şekilde bölümlere ayrılmış mı? Başlıklar, içeriğin ana hatlarını ve hiyerarşisini yansıtıyor mu?
  • Madde İşaretleri ve Numaralandırmalar: Listeler, bilgileri düzenlemek ve vurgulamak için etkili bir şekilde kullanılmış mı?
  • Görseller ve Multimedya: Görseller, videolar ve diğer multimedya unsurları, içeriği zenginleştirmek ve anlaşılmasını kolaylaştırmak için kullanılmış mı?
  • Sayfa Düzeni: Sayfa düzeni, kullanıcıların bilgileri kolayca bulmasını ve anlamasını sağlıyor mu? Önemli bilgiler vurgulanmış mı?

Dil ve Üslup:

  • Açıklık ve Netlik: Dil, açık, net ve anlaşılır mı? Karmaşık jargon veya teknik terimlerden kaçınılmış mı? Hedef kitleye uygun bir dil kullanılmış mı?
  • Dilbilgisi ve Yazım: Dilbilgisi ve yazım kurallarına uyulmuş mu? Hatalar, içeriğin güvenilirliğini ve okunabilirliğini olumsuz etkileyebilir.
  • Tutarlılık: İçerik boyunca tutarlı bir dil ve üslup kullanılmış mı?

Mobil Uyumluluk:

  • Duyarlı Tasarım: İçerik, farklı ekran boyutlarına uyum sağlayan duyarlı bir tasarıma sahip mi?
  • Mobil Okunabilirlik: Metin boyutu, satır aralığı ve sayfa düzeni, mobil cihazlarda rahatça okunabilir mi?
  • Dokunmatik Kontroller: Bağlantılar ve düğmeler, mobil cihazlarda kolayca kullanılabilir mi?

Google’ın bu analizleri yaparken dikkate aldığı bazı özel noktalar şunlardır:

  • Cümle uzunluğu ve yapısı: Çok uzun veya karmaşık cümleler, metnin okunabilirliğini ve anlaşılırlığını azaltabilir. Google, ideal cümle uzunluğunu ve yapısını belirlemek için istatistiksel analizler kullanır.
  • Kelime seçimi: Metinde kullanılan kelimeler, hedef kitleye uygun ve anlaşılır olmalıdır. Google, kelimelerin anlamını ve kullanım sıklığını analiz ederek uygun kelime seçimini değerlendirir.
  • Etken ve edilgen ses kullanımı: Edilgen ses kullanımı, metni ağırlaştırabilir ve anlaşılmasını zorlaştırabilir. Google, etken ve edilgen ses kullanımının dengesini analiz ederek metnin akıcılığını değerlendirir.
  • Tekrar: Aynı kelimelerin veya ifadelerin sık sık tekrarlanması, metni monoton ve sıkıcı hale getirebilir. Google, tekrarları tespit ederek metnin çeşitliliğini ve akıcılığını değerlendirir.

Bu yazı YMYL (Your Money Your Life) Tüm SEO Önerileri ilk olarak Efendim Blog. sitesinde yayınlandı.

11 Aralık 2024

Google E-E-A-T Nedir? Yönergeler ve SEO Faydaları [Kapsamlı Kılavuz]

Bir Web sayfasının kalitesini etkileyen en önemli faktörler nelerdir?

Google, web sayfalarının kalitesini değerlendirmek için belirli yönergeler yayınlar. Bu yönergeler web sitesi sahiplerine, içerik oluşturucularına ve SEO uzmanlarına kaliteli içerik hazırlama konusunda yol gösterir. İşte bu faktörlerden en önemlileri:

  • Amacınız: Bir web sayfasının amacı, sayfanın neden oluşturulduğudur. Kaliteli web sayfaları, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayan net ve faydalı bir amaca hizmet eder.
  • Zarar Potansiyeli: Web sayfaları, insanlara veya topluma zararlı olmamalıdır. Güvenilmez, yanıltıcı veya spam içerikli sayfalar düşük kaliteli olarak değerlendirilir.
  • YMYL (Your Money or Your Life) Konuları: Sağlık, finansal istikrar, güvenlik veya toplum refahını etkileyebilecek konular YMYL olarak kabul edilir ve bu konulardaki sayfalar daha katı kontrollere tabi tutulur.
  • Ana İçerik Kalitesi: Ana içerik, sayfanın amacını doğrudan destekleyen içeriktir. Kaliteli ana içerik; çaba, özgünlük, yetenek veya beceri gösterir. Bilgi amaçlı sayfalarda, doğruluk ve uzman görüş birliğiyle tutarlılık da önemlidir.
  • Başlık: Sayfanın başlığı ana içeriğin bir parçasıdır ve sayfayı doğru bir şekilde özetlemelidir. Yanıltıcı veya abartılı başlıklar düşük kaliteli bir sayfanın işaretidir.
  • Reklamlar ve Ek İçerik: Reklamlar ve ek içerik, ana içeriğe odaklanmayı veya kullanıcı deneyimini engellememelidir. Ana İçerik, sayfanın birincil amacına doğrudan hizmet eden içeriktir. Örneğin, bir ürün sayfasında ürünün açıklaması ve resimleri Ana İçerik iken, ürünle ilgili yorumlar veya sık sorulan sorular bölümü Ek İçeriktir.
  • Web Sitesi ve İçerik Oluşturucuların İtibarı: Kaliteli web sayfaları, genellikle iyi bir üne sahip içerik oluşturucuları tarafından oluşturulur. Bağımsız incelemeler, referanslar ve uzman tavsiyeleri, itibar hakkında bilgi edinmek için kullanılabilir.
  • Güvenilirlik: E-E-A-T (Deneyim, Uzmanlık, Otorite ve Güven): Güvenilirlik, bir web sayfasının kalitesini değerlendirmede en önemli faktördür. Deneyim, uzmanlık ve otorite, güvenilirliği değerlendirmeye yardımcı olur.

Google’un web sayfası kalitesi yönergeleri, belirli sayfa türleri (örneğin ansiklopedi sayfaları, forum sayfaları) için özel kriterler içerir. Bu faktörlere ek olarak web sitesinin hızı, mobil uyumluluk ve kullanıcı dostu gezinme gibi teknik özellikler de bir web sayfasının kalitesini etkiler.
Unutmayın ki, Google’ın web sayfası kalitesi yönergeleri sürekli olarak güncellenmektedir. En güncel bilgilere Google’ın web sitesinden ulaşabilirsiniz.

Arama sorgularının amacını ve kullanıcı niyetini nasıl anlarız?

Bir arama sorgusunun amacını ve kullanıcı niyetini anlamak için şu önemli noktaları göz önünde bulundurmalıyız:

  • Sorgunun Dili ve Bölgesi (Yerel Ayar): Sorgunun dili ve yapıldığı bölge, sorgunun yorumlanmasında önemli bir rol oynar. Farklı yerel ayarlardaki kullanıcılar aynı sorgu için farklı beklentilere sahip olabilir.
  • Kullanıcı Konumu: Bazı sorgular için kullanıcının konumu, sorgunun amacını anlamak için kritiktir. Örneğin, “[yakınımdaki kafeler]” sorgusu, kullanıcının bulunduğu konuma göre farklı sonuçlar döndürmelidir.
  • Sorgunun Açık Anlamı: Sorgu içerisinde belirli bir konum, zaman veya konu belirtilmişse, bu açık anlam sorgunun amacını netleştirmede önemlidir.
  • Sorgunun Çoklu Anlamları: Birçok sorgunun birden fazla anlamı olabilir. Örneğin, “[Apple]” sorgusu, hem meyveyi hem de teknoloji şirketini ifade edebilir. Bu durumda, sorgunun baskın yorumu, yani kullanıcıların çoğunun neyi kastettiği belirlenmelidir.
  • Sorgunun Zaman İçinde Değişen Anlamları: Bazı sorguların anlamı zamanla değişebilir. Örneğin, “[iphone]” sorgusu, ilk çıktığı zamanlarda ilk iPhone modelini ifade ederken, günümüzde en yeni iPhone modelini kastetmektedir.
  • Sorgunun Türü: Sorgular, bilgi edinme amacıyla yapılan “Bilgi” sorguları ve bir eylem gerçekleştirme amacıyla yapılan “Eylem” sorguları olarak ikiye ayrılabilir.Bilgi sorguları, bir konuda bilgi edinmek veya bir konuyu keşfetmek için yapılır. Basit Bilgi sorguları, bir olgu, diyagram vb. gibi çok özel bir cevap arar. Bu cevap doğru ve eksiksiz olmalı ve nispeten az yer kaplamalıdır. Genel bir kural olarak, çoğu insan doğru bir cevap üzerinde hemfikir olursa ve bu 1-2 cümleye veya kısa bir madde listesine sığarsa, sorguya Basit Bilgi sorgusu denilebilir.Eylem sorguları ise bir hedefe ulaşmak veya bir etkinliğe katılmak için yapılır. Hedef veya etkinlik indirmek, satın almak, eğlenmek veya bir web sitesi veya uygulamayla etkileşim kurmak olabilir.

    Fiziksel Mekana Gitme Amaçlı Sorgular: Kullanıcıların belirli bir yere fiziksel olarak gitme amacıyla yaptıkları sorgulardır.

  • Sonuç Bloklarının Türü: Aramalarda, geleneksel Web Arama Sonuç Bloklarının yanı sıra, doğrudan arama sonuçları sayfasında içerik göstermek için tasarlanmış Özel İçerik Sonuç Blokları da yer alabilir.

Yukarıdaki noktaları göz önünde bulundurarak, arama sorgularının amacını ve kullanıcı niyetini daha iyi anlayabilir ve kullanıcılara daha alakalı ve faydalı sonuçlar sunabiliriz.

 

Bu yazı Google E-E-A-T Nedir? Yönergeler ve SEO Faydaları [Kapsamlı Kılavuz] ilk olarak Efendim Blog. sitesinde yayınlandı.

08 Aralık 2024

Google E-E-A-T: YMYL (Your Money Your Life) Tüm SEO Önerileri

Uzmanlık: İçerik, konunun uzmanı tarafından mı oluşturulmuş? Yazarın konu hakkındaki bilgisi ve deneyimi nedir?

Google, içeriğin bir uzman tarafından yazılıp yazılmadığını anlamak için çeşitli sinyaller kullanır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Yazar bilgileri: Google, yazarın kim olduğunu, hangi alanda uzman olduğunu ve daha önce hangi içerikleri oluşturduğunu analiz eder. Yazarın web sitesindeki biyografisi, özgeçmişi, sosyal medya profilleri ve diğer online varlığı incelenir.
  • İçerik analizi: Google, içeriğin kalitesini, derinliğini, doğruluğunu ve kapsamlılığını değerlendirir. Uzmanlar tarafından yazılan içerikler genellikle daha ayrıntılı, bilgilendirici ve özgün olur. Ayrıca, kullanılan dil, terminoloji ve kaynaklar da uzmanlık düzeyini gösterebilir.
  • Backlinkler: Diğer web sitelerinden gelen geri bağlantılar (backlinkler), içeriğin güvenilirliği ve otoritesi hakkında bilgi verir. Eğer birçok güvenilir ve otoriter web sitesi içeriğinize bağlantı veriyorsa, Google bunu bir uzmanlık sinyali olarak algılayabilir.
  • Web sitesi otoritesi: Google, içeriğin yayınlandığı web sitesinin genel otoritesini ve güvenilirliğini de değerlendirir. Eğer web sitesi, alanında tanınmış ve güvenilir bir kaynak olarak kabul ediliyorsa, içerikleri de daha fazla güvenilirlik kazanır.
  • Kullanıcı etkileşimi: Google, kullanıcıların içerikle nasıl etkileşimde bulunduğunu analiz eder. Eğer kullanıcılar içeriği beğeniyor, paylaşıyor ve yorum yapıyorsa, bu içerik kalitesi ve uzmanlığı hakkında olumlu bir sinyal olabilir.

Yetkinlik: Bilgiler güvenilir kaynaklardan mı alınmış? İçerik doğru, eksiksiz ve güncel mi?

Kaynak Analizi:

  • Bağlantıların Kontrolü: Google, içerikte kullanılan bağlantıları (linkleri) inceler. Bu bağlantılar güvenilir ve otoriter kaynaklara mı yönlendiriyor? Akademik makaleler, resmi kurum siteleri, tanınmış haber kaynakları gibi güvenilir kaynaklara bağlantılar içeriğin yetkinliğini artırır.
  • Kaynakların Çeşitliliği: İçerik, farklı ve güvenilir kaynaklardan alınan bilgilere mi dayanıyor? Tek bir kaynağa dayanan içerikler, özellikle tartışmalı konularda, yeterince yetkin olmayabilir.
  • Alıntı ve Referanslar: Akademik makalelerde olduğu gibi, kaynakların açıkça belirtilmesi, bilgilerin doğrulanabilirliğini ve içeriğin güvenilirliğini artırır.

Bilgi Doğrulama:

  • Bilgi Uyumu: Google, aynı konu hakkında farklı kaynaklardan gelen bilgileri karşılaştırır ve tutarlılıklarını kontrol eder. Farklı kaynaklarda çelişkili bilgiler varsa, içeriğin doğruluğu sorgulanabilir.
  • Fact-Checking: Google, bazı durumlarda, özellikle önemli ve güncel konularda, bilgileri bağımsız fact-checking (doğruluk kontrolü) kuruluşları aracılığıyla doğrular. (teyit.org , dogrulukpayi.com ve malumatfurus.com etc.)
  • Veri Tabanları: Google, çeşitli veri tabanlarına ve bilgi kaynaklarına erişebilir ve içerikteki bilgileri bu kaynaklarla karşılaştırabilir.

Güncellik:

  • Yayın Tarihi: İçerik ne zaman yayınlanmış veya güncellenmiş? Özellikle hızla değişen konularda, güncellik çok önemlidir.
  • İçerikteki Bilgiler: İçerikte kullanılan istatistikler, veriler ve olaylar güncel mi?
  • Bağlantıların Güncelliği: İçerikte verilen bağlantılar hala aktif mi ve güncel bilgilere mi yönlendiriyor?

İçerik Analizi:

  • Dil ve Üslup: Yetkin içerikler genellikle açık, net ve anlaşılır bir dil kullanır. Dilbilgisi hataları, tutarsızlıklar ve belirsiz ifadeler, içeriğin güvenilirliğini azaltabilir.
  • Derinlik ve Kapsam: Yetkin içerikler, konuyu detaylı bir şekilde ele alır ve farklı bakış açılarını sunar. Yüzeysel ve eksik bilgiler, içeriğin yetkinliğini sorgulatabilir.

Güvenilirlik: Web sitesi ve yazar güvenilir mi? Bilgilere güvenebilir miyiz?

Google, bir web sitesinin ve yazarının güvenilirliğini değerlendirmek için birçok faktörü göz önünde bulundurur. İşte bunlardan bazıları:

Web sitesi ile ilgili faktörler:

  • İtibar: Web sitesi, alanında bilinen ve saygı duyulan bir kaynak mı? Uzmanlar veya diğer güvenilir kaynaklar tarafından referans gösteriliyor mu?
  • Uzmanlık: Web sitesi, belirli bir konuda uzmanlaşmış mı, yoksa çok çeşitli konularda yüzeysel bilgiler mi sunuyor?
  • Şeffaflık: Web sitesi, hakkımızda sayfası, iletişim bilgileri gibi bilgilerle şeffaflık sağlıyor mu? Yazarların kimliği ve uzmanlığı hakkında bilgi veriyor mu?
  • Güncellik: Web sitesi düzenli olarak güncelleniyor mu? İçerikler güncel ve doğru mu?
  • Güvenlik: Web sitesi güvenli bir bağlantı (HTTPS) kullanıyor mu? Kullanıcı bilgilerini korumak için gerekli önlemleri alıyor mu?
  • Tasarım ve Kullanılabilirlik: Web sitesi profesyonel bir tasarıma sahip mi? Kullanıcı dostu ve gezinmesi kolay mı?
  • Teknik Kalite: Web sitesi hızlı yükleniyor mu? Mobil uyumlu mu? Teknik hatalar içeriyor mu?
  • İçerik Kalitesi: Web sitesindeki içerikler özgün, doğru, kapsamlı ve iyi yazılmış mı? Dilbilgisi ve yazım hataları içeriyor mu?
  • Reklam Politikası: Web sitesi, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyen aşırı veya yanıltıcı reklamlar gösteriyor mu?
  • Sosyal Kanıt: Web sitesi, sosyal medya platformlarında aktif mi? Kullanıcılar web sitesi hakkında olumlu yorumlar yapıyor mu?

Yazar ile ilgili faktörler:

  • Uzmanlık: Yazar, konu hakkında bilgili ve deneyimli mi? Eğitim, deneyim ve yayınlar gibi bilgilerle uzmanlığını kanıtlıyor mu?
  • İtibar: Yazar, alanında tanınan ve saygı duyulan bir kişi mi? Diğer uzmanlar tarafından referans gösteriliyor mu?
  • Şeffaflık: Yazar, kimliğini ve uzmanlığını açıkça belirtiyor mu? İletişim bilgileri kolayca bulunabilir mi?
  • Tarafsızlık: Yazar, konuya tarafsız bir şekilde yaklaşıyor mu? Yoksa kişisel görüşlerini veya çıkarlarını mı öne çıkarıyor?
  • Özgünlük: Yazar, özgün içerikler mi üretiyor? Yoksa başkalarının çalışmalarını mı kopyalıyor?

Deneyim: İçerik, gerçek deneyime dayanıyor mu? Yazar, konuyla ilgili kişisel deneyimlerini veya gözlemlerini paylaşıyor mu?

  • Birinci Tekil Şahıs Kullanımı: İçerikte “ben”, “biz” gibi zamirlerin kullanımı, yazarın kişisel deneyimlerini paylaştığını gösterebilir. Örneğin, bir seyahat blogunda yazarın kendi deneyimlerini anlatan bir yazı, gerçek deneyime dayalı olarak değerlendirilebilir.
  • Kişisel Anekdotlar ve Hikayeler: Yazarın kişisel deneyimlerini anlatan anekdotlar ve hikayeler, içeriğin gerçekliğine işaret edebilir.
  • Duygusal Dil ve Detaylar: Gerçek deneyimler genellikle duygusal bir dille anlatılır ve zengin detaylar içerir. Google, bu tür ipuçlarını arayarak içeriğin gerçekliğine dair bir fikir edinebilir.
  • Görseller ve Videolar: Yazarın kendi çektiği fotoğraflar veya videolar, içeriğin gerçek deneyime dayandığını destekleyebilir.
  • Yazarın Uzmanlığı ve İtibarı: Eğer yazar, konuyla ilgili bilinen bir uzman veya deneyimli bir kişi ise, içeriğin gerçek deneyime dayanma olasılığı daha yüksektir. Google, yazarın geçmiş çalışmalarını ve online itibarını analiz ederek bu konuda bir değerlendirme yapabilir.
  • Diğer Kaynaklarla Uyumluluk: İçerikte yer alan bilgiler, diğer güvenilir kaynaklarla uyumlu mu? Eğer içerik, başka kaynaklarda da doğrulanan bilgilere dayanıyorsa, gerçek deneyime dayanma olasılığı daha yüksektir.
  • Kullanıcı Yorumları ve Geri Bildirimler: Diğer kullanıcıların içeriğe verdiği tepkiler, içeriğin gerçekliği hakkında bilgi verebilir. Örneğin, birçok kullanıcı içeriğin “gerçekçi” veya “samimi” olduğunu belirtiyorsa, bu olumlu bir işarettir.

Amaç: İçerik, kullanıcıya faydalı bir amaç için mi oluşturulmuş? Yoksa sadece reklam veya sıralama amacı mı taşıyor?

Google, bir içeriğin amacını anlamak için karmaşık algoritmalar ve çeşitli sinyaller kullanır. İşte Google’ın dikkate aldığı bazı faktörler:

İçerik Analizi:

  • Bilgi Değeri: İçerik, kullanıcıya gerçekten faydalı ve değerli bilgiler sağlıyor mu? Özgün, bilgilendirici, kapsamlı ve doğru mu? Yoksa yüzeysel, tekrarlayıcı veya yanıltıcı mı?
  • Dil ve Üslup: İçerik, açık, net ve anlaşılır bir dille mi yazılmış? Hedef kitleye uygun bir üslup kullanılmış mı? Yoksa karmaşık, anlaşılmaz veya manipülatif bir dil mi kullanılmış?
  • Yapı ve Organizasyon: İçerik iyi yapılandırılmış ve organize edilmiş mi? Başlıklar, alt başlıklar, madde işaretleri ve görseller kullanılarak okunabilirlik artırılmış mı? Yoksa dağınık, düzensiz ve okuması zor mu?
  • Odak Anahtar Kelime: İçerik, belirli bir konuya odaklanıyor mu? Anahtar kelimeler doğal ve akıcı bir şekilde mi kullanılmış? Yoksa anahtar kelimeler aşırı ve zorlama bir şekilde mi tekrarlanıyor?

Web Sitesi Analizi:

  • Web Sitesi İtibarı: Web sitesi, güvenilir ve otoriter bir kaynak mı? Alanında bilinen ve saygı duyulan bir site mi? Yoksa spam veya düşük kaliteli içeriklerle dolu bir site mi?
  • Web Sitesi Amacı: Web sitesinin genel amacı nedir? Kullanıcılara bilgi sağlamak, ürün veya hizmet satmak, veya başka bir amaç mı güdüyor?
  • Reklam Politikası: Web sitesinde aşırı veya yanıltıcı reklamlar var mı? Reklamlar kullanıcı deneyimini olumsuz etkiliyor mu?
  • İçerik Çeşitliliği: Web sitesinde farklı türde içerikler var mı? Yoksa sadece tek bir amaca hizmet eden içerikler mi yayınlanıyor?

Kullanıcı Etkileşimi:

  • Sayfa İçi Davranış: Kullanıcılar içerikle nasıl etkileşimde bulunuyor? İçeriği okuyor, paylaşıyor, yorum yapıyor veya bağlantılarını takip ediyor mu? Yoksa hemen siteden ayrılıyor mu?
  • Geri Bağlantılar: Diğer web siteleri bu içeriğe bağlantı veriyor mu? Bağlantı veren siteler güvenilir ve alakalı mı?
  • Sosyal Sinyaller: İçerik sosyal medyada paylaşılıyor ve beğeniliyor mu? Kullanıcılar içerik hakkında olumlu yorumlar yapıyor mu?

Sunum: Bilgiler açık, anlaşılır ve düzenli bir şekilde mi sunulmuş?

Okunabilirlik:

  • Yazı Tipi ve Boyutu: Metin, okunması kolay bir yazı tipi ve boyutu ile mi yazılmış? Farklı başlık seviyeleri (H1, H2, vb.) uygun şekilde kullanılmış mı?
  • Satır Aralığı ve Paragraf Yapısı: Satır aralığı ve paragraf uzunlukları, metnin rahatça okunmasını sağlıyor mu? Metin duvarı oluşturmaktan kaçınılmış mı?
  • Renk Kontrastı: Metin ve arka plan renkleri arasında yeterli kontrast var mı? Renk körü kullanıcılar için de okunabilirlik sağlanmış mı?

Yapı ve Organizasyon:

  • Başlıklar ve Alt Başlıklar: İçerik, başlıklar ve alt başlıklar kullanılarak mantıklı bir şekilde bölümlere ayrılmış mı? Başlıklar, içeriğin ana hatlarını ve hiyerarşisini yansıtıyor mu?
  • Madde İşaretleri ve Numaralandırmalar: Listeler, bilgileri düzenlemek ve vurgulamak için etkili bir şekilde kullanılmış mı?
  • Görseller ve Multimedya: Görseller, videolar ve diğer multimedya unsurları, içeriği zenginleştirmek ve anlaşılmasını kolaylaştırmak için kullanılmış mı?
  • Sayfa Düzeni: Sayfa düzeni, kullanıcıların bilgileri kolayca bulmasını ve anlamasını sağlıyor mu? Önemli bilgiler vurgulanmış mı?

Dil ve Üslup:

  • Açıklık ve Netlik: Dil, açık, net ve anlaşılır mı? Karmaşık jargon veya teknik terimlerden kaçınılmış mı? Hedef kitleye uygun bir dil kullanılmış mı?
  • Dilbilgisi ve Yazım: Dilbilgisi ve yazım kurallarına uyulmuş mu? Hatalar, içeriğin güvenilirliğini ve okunabilirliğini olumsuz etkileyebilir.
  • Tutarlılık: İçerik boyunca tutarlı bir dil ve üslup kullanılmış mı?

Mobil Uyumluluk:

  • Duyarlı Tasarım: İçerik, farklı ekran boyutlarına uyum sağlayan duyarlı bir tasarıma sahip mi?
  • Mobil Okunabilirlik: Metin boyutu, satır aralığı ve sayfa düzeni, mobil cihazlarda rahatça okunabilir mi?
  • Dokunmatik Kontroller: Bağlantılar ve düğmeler, mobil cihazlarda kolayca kullanılabilir mi?

Google’ın bu analizleri yaparken dikkate aldığı bazı özel noktalar şunlardır:

  • Cümle uzunluğu ve yapısı: Çok uzun veya karmaşık cümleler, metnin okunabilirliğini ve anlaşılırlığını azaltabilir. Google, ideal cümle uzunluğunu ve yapısını belirlemek için istatistiksel analizler kullanır.
  • Kelime seçimi: Metinde kullanılan kelimeler, hedef kitleye uygun ve anlaşılır olmalıdır. Google, kelimelerin anlamını ve kullanım sıklığını analiz ederek uygun kelime seçimini değerlendirir.
  • Etken ve edilgen ses kullanımı: Edilgen ses kullanımı, metni ağırlaştırabilir ve anlaşılmasını zorlaştırabilir. Google, etken ve edilgen ses kullanımının dengesini analiz ederek metnin akıcılığını değerlendirir.
  • Tekrar: Aynı kelimelerin veya ifadelerin sık sık tekrarlanması, metni monoton ve sıkıcı hale getirebilir. Google, tekrarları tespit ederek metnin çeşitliliğini ve akıcılığını değerlendirir.

Bu yazı Google E-E-A-T: YMYL (Your Money Your Life) Tüm SEO Önerileri ilk olarak Efendim Blog. sitesinde yayınlandı.

04 Aralık 2024

Initial Ranking ve Re-Ranking Nedir? (Google Arama Motoru & SEO)

SEO severler ve dostlar merhaba! Arama motorlarında kullanılan initial ranking (ilk sıralama) ve re-ranking (yeniden sıralama) kavramlarını derinlemesine incelemek istiyoruz. Web sitelerinizin arama motorlarında DAHA üst sıralarda yer alması ve daha fazla görünürlük kazanması için bu konu oldukça önemli..

Initial Ranking (İlk Sıralama) Nedir? 🔎

Initial Ranking ve Re-Ranking Nedir? (Google Arama Motoru & SEO)

İlk sıralama, bir arama motorunun (özellikle Google’un), yapılan aramaya göre web sayfalarını ilk kez sıraladığı sistemdir. Bu sıralamadaki algoritma aşağıdaki gibi çeşitli basit faktörlere bağlıdır;

  • Alaka düzeyi: Aranan kelimelerle web sayfasının içeriğinin ne kadar uyumlu olduğu.
  • Sayfa kalitesi: İçeriğin özgünlüğü, doğruluğu ve kullanıcı deneyimi.
  • Backlinkler: Diğer web sitelerinden alınan geri bağlantılar.
  • Web site hızı: Web sayfasının yüklenme süresi.
  • Mobil uyumluluk: Web sayfasının mobil cihazlarda düzgün görüntülenmesi, responsive kontrolü.
  • TF & IDF: Term Frequency (TF) bir kelimenin belirli bir belgede kaç kez geçtiği ile ilgilenir. Inverse Document Frequency (IDF) ise bir kelimenin belge koleksiyonunda ne kadar yaygın olduğunu ölçer.

Bir belge koleksiyonunda “kedi” kelimesi birçok belgede geçiyorsa, IDF değeri düşük olacaktır. Ancak, belirli bir belgede “kedi” kelimesi çok sık geçiyorsa, o belge için TF değeri yüksek olacaktır. Bu durumda, “kedi” kelimesi o belge için önemli bir anahtar hedef kelime olarak kabul edilebilir. TF ise sadece o içerikte geçen anahtar kelime yoğunluğuyla ilgilenir, daha basit bir parametredir.

Bu faktörler, arama motorlarının algoritmaları tarafından değerlendirilerek her web sayfasına bir puan verilir ve bu puana göre sıralama yapılır. İlk sıralama, bir web sitesinin arama sonuçlarında nerede görüneceğini belirlediği için yabana atılmaması gerekir. 🎯


Re-Ranking (Yeniden Sıralama) Nedir? 🔄

Yeniden sıralama, ilk sıralama sonrasında yapılan ve arama sonuçlarının sırasını değiştiren bir işlemdir. İlk sıralamada genellikle basit algoritmalar kullanılırken, yeniden sıralamada daha karmaşık ve gelişmiş yöntemler kullanılır. 🤖

Yeniden sıralama, yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi teknolojilerden faydalanarak kullanıcıların arama amacını daha iyi anlamaya odaklanır. Kullanıcının ne aradığı, hangi tür sonuçları görmek istediği gibi niyetleri analiz edilerek arama sonuçları yeniden düzenlenir.

Örneğin, bir kullanıcı “İstanbul’da gezilecek yerler” araması yaptığında, ilk sıralamada genel turistik yerler listelenebilir. Ancak yeniden sıralama ile kullanıcının daha önce yaptığı aramalar, konumu ve ilgi alanları dikkate alınarak;

  • tarihi yerler,
  • müzeler,
  • parklar veya
  • alışveriş merkezleri

gibi daha özelleştirilmiş sonuçlar sunulabilmektedir.

Yeniden Sıralamada Kullanılan Yöntemler Nelerdir?

Yeniden sıralamada kullanılan bazı yöntemler şunlardır:

  • Kullanıcı profilleme: Kullanıcının geçmiş aramaları, ilgi alanları ve demografik bilgileri analiz edilerek kişiselleştirilmiş sonuçlar sunulur.
  • Konum bazlı sıralama: Kullanıcının konumuna göre arama sonuçları düzenlenir. Örneğin, “restoran” araması yapan bir kullanıcıya yakındaki restoranlar gösterilir.
  • Arama amacını anlama: Kullanıcının arama amacı (bilgi edinme, ürün satın alma vb.) belirlenerek ona en uygun sonuçlar sunulur.
  • Makine öğrenmesi: Makine öğrenmesi algoritmaları kullanılarak kullanıcı davranışları analiz edilir ve arama sonuçları optimize edilir.

İlk Sıralama ve Yeniden Sıralama Arasındaki Farklar :

Özellik ~ İlk Sıralama Yeniden Sıralama
Amaç Genel bir sıralama oluşturmak Arama sonuçlarını özelleştirmek ve iyileştirmek
Kullanılan yöntemler Basit algoritmalar Yapay zeka, makine öğrenmesi gibi gelişmiş yöntemler
Odak noktası Alaka düzeyi, sayfa kalitesi, backlinkler vb. Kullanıcı amacı, kişiselleştirme, konum vb.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS) ::

  • İlk sıralamayı nasıl iyileştirebilirim? – Kaliteli içerik üreterek, SEO çalışmalarına önem vererek ve backlink profilinizi güçlendirerek ilk sıralamanızı iyileştirebilirsiniz.
  • Yeniden sıralama tüm arama motorlarında kullanılır mı? – Evet, Google, Bing, Yandex gibi popüler arama motorları yeniden sıralama yöntemlerini kullanmaktadır.
  • Web sitem için yeniden sıralama nasıl yapılır? – Yeniden sıralama, arama motorlarının kendi algoritmaları tarafından otomatik olarak yapılır. Web sitenizi SEO uyumlu hale getirerek ve kullanıcı deneyimini iyileştirerek yeniden sıralamada olumlu etki yaratabilirsiniz.

Peki, ilk sıralama ve yeniden sıralama hakkında “siz” ne düşünüyorsunuz?

Yorumlarınızı bekliyorum! 😊

 

Bu yazı Initial Ranking ve Re-Ranking Nedir? (Google Arama Motoru & SEO) ilk olarak Efendim Blog. sitesinde yayınlandı.

WordPress – WP Engine Kavgası: Tartışma Nedeni, Davalar

WordPress’in eş kurucusu Matt Mullenweg, WP Engine’i topluluğa yeterince katkı yapmadan WordPress markasından faydalanmakla suçladı; Eylül 2...